Refrakter Malzemeler 2005 Kasım 1. vize 1. ve 2. eğitim ortak
1-a)Mağnezitin
hammadelerini ve hazırlanmasını
b)Üretimini ve kullanım yerlerini
açıklayınız.
2-Refrakterlerin Hasara
uğrama şekillerinden a)Bileşiklerarası bileşik oluşumuyla
b)Bileşiklerarası bileşiklerin
parçalanmasını açıklayınız.
3-Alüminosilikat
refrakterlerin a)Hammaddelerini b)En yükseksek kullanım sıcaklığının
alüminaya bağlı değişimini c)Bayer prosesini açıklayınız.
4-Dökülebilir
refrakterlerin a)Kullanıldığı yerleri
B)Mineral fazlarını ve özelliklerini
CEVAPLAR
1-a) MAGNEZİT HAM MAMMADDELERİ: Mağnezit üretiminde hem doğal
mineraller(MgCO3, Mg(OH)2,Brucite ) hemde deniz suyu
magneziti kullanılmaktadır. Çok az da Mg(OH)2 kullanılır. Kaba
kristalli magnezit, karışık kristal halinde magnezyum karbonat ve demir
karbonat(%4-8 Fe2O3) içerir.Katı çözelti oluşturduğu için
sinterlenmeyi kolaylaştırır(Nishikawa).
DENİZ
SUYU MAGNEZİTİ:İngiltere’de kullanılan refrakter magnezyum-oksidin tamamı,
Amerika’da ise bunun yarısı deniz suyundan, üretilir. Deniz suyu büyük bir
havuza alınır. Deniz suyunda % 0.5’ten fazla MgCl2 ve MgSO4
bulunur(Nishikawa). Sudaki magnezyum tuzlarının çökelebilmesi için hidroksil
(OH) iyonlarının konsantrasyonu artırılmalıdır.
1-b)Üretimi: Önce refrakter
üretimine elverişli dolomit kalsine edilir, kalsiyum ve magnezyumun oksitleri
elde edilir. Bu ürün deniz suyuna katıldığı zaman
reaksiyonları meydana gelir.
Bunlar da magnezyum tuzları ile reaksiyona girer ve çöker. Pratikte ise
olay bu formüllerde belirtildiği kadar basit değildir. Çünkü;
Deniz suyunda magnezyum-oksit
oranı %0,2 civarındadır. Bir ton ürün elde etmek için 300 ton deniz suyunu
işlemek gerekecektir. Deniz suyundan gelen en belli başlı yabancı madde CaCO3’dır.
Çünkü CO2 sebebiyle bikarbonat şeklinde tutulur. Bu çeşit kirliliği
önlemek için çökeltme işleminden
önce suyu işleyerek minimuma indirmek gerekir(17).Az miktardaki silika
forsterit (2MgO. SiO2) oluşturur ki bu bileşiklerarası bileşik yük
altında refrakterliği artırır(Shaw). Genede fazlası arzu edilmez.
1-b)SİNTER MAGNEZİT
ÜRETİMİ: MgCO3 ----
MgO +
CO2
Sinter mağnezitten amaç, aktif
olmayan, sudan etkilenmeyen taneler üretmektir. Yeteri kadar yüksek sıcaklıkta
pişirilen malzememiz tuğla üretiminde kullanılabilir. Yeteri kadar yüksek
sıcaklıkta pişirilmeden üretilen sinter taneler tuğla üretiminde kullanılırsa
tuğlalar sudan kolaylıkla etkilenirler.
Çelikçiler daha çok kalsinasyon
sıcaklığı, refrakterin kararlılığı ve içerdiği yabancı maddelerle ilgilenirler.
Çok sayıda araştırıcı, çeşitli fluksların etkisini incelemişler ve sayısız
patentler almışlardır. Alterra işleminde kalsiyum ferrit arı magnezite katılır,
bu durumda sinterleşme hızı artar, daha yoğun ürün elde edilir. Tuğla pişirilirken
çatlama riski azalır. %4 Fe2O3 içeren, büyüklüğü 2,5 mm
kadar olan hammaddeler 1650 ile 1750˚C arasında kalsine edilirse çok iyi sonuç
elde edilir.
Pişirme:
Modern imalathanelerde, tünel fırınlarda veya sıcak döşemelerde kurutma
yaparak, çok az rutubetin kalmasına bile izin verilmez. Bu gibi işletmelerde
pişirme sırasında çatlama sorunları görülmez. Tünel pişirme fırınları, sürekli
rejim halinde çalışmaları sebebiyle pişirme sorunlarını en aza indirmiştir.
1-a)DOLOMİT ÜRETİMİ: MgCO3.CaCO3
İlk defa 1876’da Thomas
ocaklarında kullanılmıştır. Dolomitin fiyatı mağnezit fiyatının yaklaşık
yarısıdır. Ama aşağıda belirtilen sebeplerden
dolayı istediğmiz heryerde
kullanamayız. Dolomit kalsinasyonunda sırasında
700-800 °C’de MgCO3, 800-900
°C’de CaCO3 parçalanır ve CO2 açığa çıkar. Kalsine
edilmiş dolomitteki serbest CaO havadan bile nem kapar ve bozulma meydana
gelir.(Shaw) Bu sebepten kalsinasyon çok daha yüksek sıcaklıkta, 1700˚C
mertebesinde yapılmalıdır. Gözenek yüzdesi gözeneklilik yaklaşık % l5’e düşer.
Böylece ürün, ciddi hasar olmaksızın haftalarca saklanabilir. Ticari
uygulamalarda en çok steatit ve olivine kullanılır(Chester). Bu da yetmez, 1700-1750 °C’de sinterleme
yapmak gerekir. Çoğu dolomit tam olarak kararlı hale getilemez, camsı fazla
veya ziftle kaplananalara yarı kararlı dolomit klinkeri denir. Buna rağmen bu
refrakter bazik cüruflara çok iyi dayanım gösterir geniş uygulama alanı bulur.
Dolomit ve mağnezitin cüruf direnci birbirine çok yakındır. Silika katkısı 3CaO.SiO2 (C3S,
threecalcium silicate) ve 2CaO.SiO2(C2S,
dicalcium silicate) fazları oluşur ve
serbest CaO oranı azalır. C3S fazı 1200 °C’de fazla beklerse C2S
+ CaO fazlarına dönüşür.
Kalsine
dolomit tuğlalar zift ile kaplanır. Bazı memleketlerde yüksek demiroksitli ham
maddeler ziftli dolomit üretiminde kullanılır.Demiroksit hidratasyon direncini
artırmada fazla etkin olmadığından ziftle hidratasyon direnci artırılmaya
çalışılmaktadır. Borik asit, fosfatlar C2S’i kararlı hale getirmek için
katılır. C3S oluşur. Dolomit tanelerinin camsı faz veya zift ile
kaplanmasına yarı kararlı hale geçmek denir. CaO’i özellikle sudan korurlar..
Silika
katkısı dolomitin yoğunluğunu pek etkilemez. Yoğunluğu artırmak için Fe2O3 katılır.
Sinterleme sırsında di veya mono-kalsiyum ferrit fazları meydana gelir. Bu
fazların ergime sıcaklıları sırasıyla
1400 ve 1200˚C’dir. Demir bileşikleri CaO ile çok düşük sıcaklıklarda ergiyen
fazlar meydana getirdiği için yoğunluğunu ciddi şekilde artırır ve ticari uygulamalarda
bu amaçla dolomite katılır ama düşük sıcaklıkta ergiyen fazlar refrakter in
cüruf direncini düşürücü etki yapar. Bu nedenle
mümkün olduğu kadar az ilave edilmelidir.
1-b)HİDRATASYON DİRENCİ:
İki yolla yapılır. Birincisi, ince
öğütülmüş tozlar 5 saat buhar etkisinde yani otoklavda hidratasyona etkisinde
bırakılır. Tozlar kurutulduktan sonra yani serbest su uzaklaştırıldıktan sonra
1000 ˚C’deki kızdırma kaybı(KK) saptanır. Hidroksit halinde bağlı su yüzdesi
saptanır. Çok sayıda test sonucu alarak görülmüştür ki, bu test ve gerçek hasar
arasında yakın bir ilişki vardır. Bazı araştırmacılar belirli bir elek
numarasını seçerler, numuneleri bu elekten geçirirler, elekten geçen
tanecikleri yukarıda anlatılan otoklavda bekletirler ve tekrar elekten geçirirler.
Elekten geçenlerin yüzdesi hidratasyondan etkilenme derecesini verir. *İkinci
yöntem, gerçek hasarı belirlemek için 240 meşh elekten geçen tanecikler uzun
süre yalnızca atmosferde bekletilir. Böyle testler kararlılık sağlamada hem
tane büyüklüğünün hem de yoğunluğun önemini göstermektedir. Chester’da kararlı
klinkerin muayenesi detaylı verilmiştir.
Termel genleşme eğrisi mağnezite benzerdir. Hem mağnezit hemde krom
mağnezit tuğlalardan daha üstündür. 1960’ların başında metal kaplı mağnezitler
dolomitin yerini almaya başlamıştır. Metal kaplı mağnezitlerin ömrü daha
uzundur.
1.a.
Magnezit
(magnezyum karbonat) dolamit (magnezyum karbonat kalsit) yaklaşık yarısı CO2
dir. Bu haliyle refrakter olarak kullanılması olanaksızdır.
Dolamit
yüzeysel ve çok bulunan bir hammaddedir. Magnezit dolamite göre daha derinde
bulunur. Çıkarılması daha zordur ve pahalıdır.
Magnezyum
hidroksit, tabiatta bulunur. Yabancı maddesi fazla olduğu için zenginleştirme
yapmak gerekir. Kanada’da oldukça büyük rezervler bulunur ve bundan refrakter
hammaddesi olarak yararlanılır.
Deniz
suyunda oldukça önemli miktarda magnezyum tuzları bulunur. Kalsine dolamit
deniz suyuna katılırsa CaOH, magnezyum tuzuyla reaksiyona girerek, magnezyum
tuzlarından iyon değiştirme yoluyla magnezyum hidroksit oluşumuna neden olur.
Bu da katı olarak dibe çöker. Dolamitteki magnezyum hidroksit de aynı şekilde
dibe çöker. Bu şekilde deniz suyundan magnezit refrakter üretilir.
1.b.
Dolamit hem
havadan nem kaptığı için hem de şekillendirme sırasındaki şekillendirme
suyundan etkilendiği için bu refraktere üretim sırasında grafit katılır veya
pişmiş tuğlaya yüzeyden zift veya katran emdirilir( emprenye edilir).
Grafit,
zift, katran oksijenle direk temas etmediği için uygulama koşullarında
yanmazlar. Sıvı metal ve cüruf, bu maddeleri kolay ıslatamadığı için bunları
korozyona uğratamaz. Bu nedenle karbon katkılı bu refrakterlerin ömrü karbon
katkısızlara göre daha uzun ömürlü olur.
1.b.
Dolamit
refrakterde pişme sırasında sinterlenmeden kalan CaO, tuğlanın fırın duvarına
işlenmesi sırasında harcın suyu ile temas ettiği zaman CaOH oluşur. Bu oluşum
sırasında sinterlenmiş taneler arasındaki bağlar bozulur ve refrakterin mekanik
özelliklerinde kötüleşme olur. Bunun önüne geçmek olanaksızdır. Bunun için dolamit
refrakterin 1700 C lerde çok iyi sinterlenmesi gerekir ki CaO en aza insin. Ne
kadar iyi pişirirsek pişirelim, gene de bir miktar CaO kalabilir.
Dolamit
refrakterler bir miktar serbest CaO içereceği için havanın neminden etkilenerek
yukarda belirtilen hidrotasyon reaksiyonuyla zarar görebilir. Bunu önlemek için
dolamit refrakterler naylon ambalaj içerisinde satılır ve bekletilir. Naylon
ambalaj açıldıktan en geç birkaç gün sonra bu refrakterler kullanılmalıdır.
Aksi takdirde kullanım sırasında yukarda belirtilen sorunlar ortaya çıkar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder